16 Ocak 2014 Perşembe

Bursa - İznik Gezisi 2. Gün

0 yorum
İkinci güne başlamadan önce gezimin birinci gününe buradan ulaşabilirsiniz.

Bu programımızda gezilecek noktamız düne göre çok azdı ama yolumuz uzundu. Rotamız şöyle bir şeydi. 


Önceki günün de vermiş olduğu yorgunlukla planladığımız saatten daha geç yola çıktık. Dolayısı ile ilk varış noktamız olan Demirtaş Barajını es geçip İznik'e devam ettik. Varış süresi ve mesafe pek fark etmediğinden Gemlik üzerinden gölün çevresini dolana dolana yeşilin içinden gittik. Yol üzerinde de ufak bir tepeciğe çıkıp güne start vermiş olduk. Göl durgun, etraf sessiz, hava güzel. Mükemmel pazar sabahı kısacası.


İznik ise tam bir kaos içerisindeydi. Malum seçimler yakın şehir merkezi ve gölün çevresi inşaat halindeydi. İznik gölünde gün batımı çok güzelmiş ama biz gündüz oradaydık ve yine beni çeken pek bir şey yoktu. Göl kenarında bi büfede göle karşı çaylı tostlu kahvaltımızı yapıp biraz keyif yaptıktan sonra uçurtma uçurabileceğimiz boş bir tarlaya gittik.


Uçurtma hakkında işin ustasından misafir yazarlık isteyebilirim. Buradan da kendisine teklif etmiş olayım hatta (: Çok eğlenceli bir şeymiş ilerleyen programlarda bi günümü sadece ona ayıracağım. Hatta uslu bir Meran olursam belki benim de bir uçurtmam olur. 

Bu kadar eğlence yeter doğa bizi bekler! Saat daha geç olmadan Sansarak Kanyonu'na doğru yola çıktık. İznik'ten sanırım ortalama 25 km gittikten sonra Sansarak Köyüne ulaştık. Ancak yol bol virajlı olduğundan biraz uzun sürdü varması. Kanyona ulaşım için ise köyden çıktıktan sonra dağ yoluna doğru düz devam ediyorsunuz. Kanyona gitmek için yolun solunda bilinmeyene doğru yön gösteren "Şelale 1" tabelasını göreceksiniz. Tabelanın nereyi  gösterdiğine anlam vermeye çalışırken yoldan geçen bi arabayı durdurup sorduk. Tabela doğru imiş patikası bile var yok belli olamayan yerden gidiliyormuş kanyona. Yoldan biraz devam edildiğinde ise "Şelale 2" tabelasını görüyormuşuz. Biz Şelale 1'den ilk emin olamayınca 2'ye gidelim dedik. Buraya inen yol gayet kolay bir patika karşınıza çıkan şey ise muazzam güzellikte. Nehir kenarında ufak bir düzlük var tam kamp kurmalık! Karşısında eski bir değirmen..
Bu noktadan nehri takip edip Şelale 1'e yaklaşık 40dklık bir yürüyüşle varmak mümkünmüş ama hava şartlarından ıslanmayı göze alamadık tabii. 



"Halimiz itten beter; keyfimiz paşada yok!" adlı çalışma (:

Biraz gezindikten sonra geldiğimiz yoldan geri döndük. Burada kullandığım bir uygulamadan bahsetmek istiyorum "Wikiloc" gps yardımı ile bulunduğunuz noktadan size haritanızı çıkarıyor, ne kadar sürede ne kadar yol aldığını ve daha bir çok detayı gösteriyor. Kullandığım uygulamalarla ilgili ayrı bir yazı yazacağım için çok uzatmıyorum. Dönüş yolunda uygulamayı denedik detayı buradan görebilirsiniz.


Yukarı çıktığımızda Şelale 1i denemeye karar verdik ama başta da dediğim gibi patika çok belirsizdi epey dolandık Wikiloc'a göre 1,5 kmyi 40dkda aldık molalar hariç. Ama bir türlü şelaleye inemedik ): Yukarıdan fotoğraflarını çekip geri döndük. Zaten hava da kararmak üzereydi. Bu rotanın Wikiloc sayfası için buraya alalım sizi.

 Yolumuzu bir türlü bulamayıp deli dana gibi dolandığımızın kanıtı oldu wikiloc (:



Eveet akşam olmuştu planımızda Keramet Köyü ve Trilye'ye de gitmek vardı ama feribota yetişemem diye direk Güzelyalı'ya gidip 2 günlük harika Bursa gezimizi tamamladık.

13 Ocak 2014 Pazartesi

Bursa - İznik Gezisi 1. Gün

0 yorum

İlk yazım en sıcak olanlardan biri ile olsun istedim. 4-5 Ocak'ta Bursa ve İznik Gölü çevresini gezdim. Toplam 650 km ve 8 nokta gezdim. Öncelike ulaşımdan bahsedelim.. Ben gezilerimi kendi aracım ile yapıyorum ve sanıyorum ki bu programdaki yerlere toplu taşıma ile ulaşım çok zor olur.

Evet başlayalım. Bursa'ya gitmek için İstanbul'dan yola çıkıp Eskihisar'dan Topçulara geçtik. Buradan da Gemlik üzerinden Görükle'ye geldik.

Rotamızı çizerken de Google ve Bursa'da yaşayan arkadaşlardan bilgi aldık. Ortaya birinci gün için şöyle bir harita çıktı.


Turumuz için sabah 9 gibi yola çıktık. İlk durağımız Misi Köyü'ydü. Açıkcası köy veya herhangi bir yerleşim yeri benim pek ilgimi çekmiyor ben yeşili seviyorum gezdikçe bunu daha çok anlıyorum (: Ama yine de ayıp olmasın diye köyde şöyle bir tur attık. Köyün içinden geçen nehir kenarında bir çay bahçesi mevcut. Bunun dışında bu köyde kadın dayanışma derneği var yemek ve el işi gibi işlerle kadınların kendi işlerini yapmaları ve kazançlarını sağlamalarına yardımcı oluyor. Yine sanıyorum ki buranın bahar aylarında karların eriyip nehir suyunun artması ile albenisi daha çok olur.


Buradan sonraki noktamız ise Dağyenice Göleti ki burası benim hayran kaldığım ve bu gezim boyunca en çok sevdiğim yer oldu. Dağyenice Misi Köyüne çok yakın ortalama 10 km. Burası tam kamp kurmalık balık tutmalık zihin boşaltmalık bir yer. Baharda burada kamp kurmak öncelikli planlarım arasında. Göletin çevresinde piknik alanı da mevcut. Yazın ne kadar kalabalık oluyordur bilmiyorum ama göletin çevresi epey geniş olduğu için kamp veya piknik için uygun yerler bulmak mümkün. Gölün yarı çevresinde yaklaşık yarım saatlik bir yürüyüş yaptık. Göletin durgunluğu, puslu hava ve içindeki ağaç kalıntıları ile fotoğrafçılar için de muhteşem kompozisyonların çıkacağı bir yer.






Muhteşem Dağyeniceden ayrıldıktan sonra İnkaya Çınarını görmeye gittik. Çınar adını verdiği İnkaya Köyü'nde yer alıyor. Türkiye'nin en yaşlı ağaçlarından birisiymiş diğer adı ile Ulu Çınar. 598 yaşında! Çapı da 18 metre imiş. Çınar köyün ortasında ve altında çay bahçesi mevcut. Etrafı çok dar olduğu ve çınar çok büyük olduğu için güzel bir fotoğrafı maalesef elimde yok. Zaten burada kahvaltımızı yapıp hemen bir sonraki durağımız için yola çıktık.


Her seferinde Cumalıkazık dediğim asıl adı Cumalıkızık olan herkesin öve öve bitiremediği ama benim için açıkçası pek bir nanesi olmayan bir yerdi. Kameramı bile çıkarmadım köyün içerisinde 5 dklık bir tur attık ver yolumuza devam ettik. Yazımın başında da dediğim gibi yerleşim yerlerinde değil doğada gezmeyi seviyorum.

Sıradaki yerimiz Saitabat Şelalesi. İşte burası yazın çok muhteşem oluyordur. Şelalenin döküldüğü yer küçük ama yine de yazın girilebilir diye düşünüyorum. Tekrar gittiğimde denersem onu da yazarım artık. Şelalenin çevresinde güzel yürüyüşler yapılabilir. Restoranı kafesi de mevcut dinlenmek bir şeyler yemek için. Şelaleden yukarı doğru çıktığınızda ise orman yolunun içinde genişçe bir alan mevcut piknik yapılabilir yani.


Malum kış mevsimindeyiz hava 5 dedin mi kararıyor. Bir sonraki yerimiz Alaçam Köyüydü orada da bir şelale varmış. Köye vardığımızda hava kararmak üzereydi şelaleye giden yolu da bir türlü bulamayınca tekrar Görükleye dönüp birinci günü sonlandırmaya karar verdik.


 
Copyright © miss. meran